Erkeklerin korkulu rüyası prostat kanseri her 8 erkekten birinde görülüyor. Kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer alan prostat kanseri, birçok kanserden farklı olarak erken dönemde yakalanabilirse yüzde 90 oranında başarıyla tedavi ediliyor. Görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler ve kullanılan cihazlar sayesinde prostat kanseri tedavisinde de önemli gelişmeler yaşandığını vurgulayan uzmanlar, prostat kanserinin ameliyata gerek kalmadan sadece tümörlü dokuyu hedefleyen cihazlarla güvenle tedavi edilebildiğini bildiriyor.
İçindekiler
Ameliyatların Yüzde 30’u Gereksiz
Minimal İnvaziv Üroloji Derneği tarafından düzenlenen kongrenin basın toplantısında prostat kanserinin artık korkulacak bir kanser türü olmadığını söyleyen Minimal İnvaziv Üroloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Cenk Yücel Bilen, yeni tedavilerle ilgili bilgi verdi.
Artık prostat kanserinin ameliyatsız ya da çok küçük kesilerle gerçekleştirilen cerrahi operasyonlarla tedavi edilebildiğini ifade eden Prof. Dr. Bilen “Tedavideki en önemli problemlerden biri kime ne kadar tedavi verilmesi gerektiğiydi. Günümüzde doğru teşhis edilemediği için hastaların bir kısmı gerekli tedaviyi alamazken, klinik olarak önemsiz olan birçok prostat kanseri vakası da gereğinden fazla tedavi edilip ciddi komplikasyonlarla karşı karşıya kalıyor. Artık her prostat kanseri vakasına ameliyat yapmıyoruz. Son çalışmalar yapılan ameliyatların yüzde 30’unun gereksiz olduğunu ortaya koyuyor. Prostat kanseri ameliyatlarından sonra erkeklerin korkulu rüyası olan iktidarsızlık ve idrar kaçırma en büyük riskler. Ancak yeni geliştirilen yöntemlerle gereksiz tedaviler engellendiği gibi ameliyatsız tedaviler de mümkün hâle geldi. Prostat kanserinin tedavisinde ameliyatın yanında aktif izlem, radyoterapi, hormonoterapi gibi alternatifler de bulunuyor. Tedavi şekli hastanın kanser evresine ve ek hastalıklarına göre belirleniyor” dedi.
Prostat Kalıyor Tümör Gidiyor
Son yıllarda düşük riskli ve organa sınırlı prostat kanserlerinde “fokal tedaviler” olarak adlandırılan tümör odaklı tedavilerin ülkemizde de yapılmaya başlandığını ifade eden Prof. Dr. Bilen “Organ sabıkalı olabilir. DNA hasarlı olabilir. Ancak tamamını çıkarmıyoruz. Bu yöntemlerde, prostatın içine farklı enerji kaynakları yönlendirilerek dondurarak ya da yakarak kanser odakları yok ediliyor” diye konuştu.
Özellikle ‘düşük riskli prostat kanseri’ teşhis edilen hastaların en önemli endişesinin eksik tedavi almış olma ihtimali veya gereksiz veya radyoterapi sonucunda yaşanabilecek yan etkiler olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Bilen “Bu hastalara uygulanabilecek fokal tedavi alternatifleri ile hem eksik tedavi almış olma ihtimali ortadan kalkabilir hem de fazladan yapılan tedavilerin gereksiz yan etkilerinden kaçınmak mümkün oluyor” dedi.
İyi Huylu'ya Su Buharı Uygulaması
Prostatta kanser hücreleri sebebi olmayan büyümeye iyi huylu prostat büyümesi (BPH) adı veriliyor. İyi huylu prostat büyümesinin tedavi yolunu seçerken prostatın boyutuna göre karar verileceğini söyleyen Minimal İnvaziv Üroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Ender Özden, son yıllarda kullanılmaya başlayan su buharı metodunun başarılı sonuçlar verdiğini belirtti.
Bunun kolay uygulanabilir bir yöntem olduğuna işaret eden Prof. Dr. Özden “Su buharı tedavisi, su buharında depolanan doğal enerjiyi kullanır. Hedeflenen prostat dokusuna verilen buhar, yeniden suya dönüştüğünde, depolanan bütün enerji salınarak kanserli hücreler öldürülür. Zamanla ölü hücreler yok olarak prostat küçülür. Çoğu hastada iki hafta gibi kısa bir sürede belirtiler gerilemeye başlar ve maksimum fayda genellikle üç ay içinde elde edilir” dedi.