Türkiye'de her 12 erkekten biri prostat kanseri. Prostatın erkeklerde en sık görülen kanserler arasında yer aldığını söyleyen uzmanlar, yüksek kolesterol, obezite ve sigaranın prostat kanserine yakalanma riskini artırdığını belirtiyor. Özellikle fast-food tipi beslenmenin prostat kanserini tetikleyen önemli bir risk faktörü olduğu vurgulanıyor.
Erkekler için önemli bir sağlık sorunu olan prostat kanserinin görülme sıklığı önemli ölçüde artış gösteriyor. Dünyada her yıl 700 bin kişiye yeni tanı konuluyor. Türkiye'de ise prostat kanseri, akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor. Prostat kanserinin gelişimi, risk faktörleri ve yeni tedaviler hakkında bilgi veren Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Üroonkoloji Derneği II. Başkanı Prof. Dr. Sinan Sözen, prostat bezinin iyi ve kötü huylu hastalıkları bulunduğunu aktarıyor. İyi huylu prostat hastalıklarının iltihaplanma ve bezin büyümesi şeklinde kendini gösterdiğini belirten Prof. Sözen, prostat bezindeki bu hastalıkların göreceli olarak sık geliştiğini ve her yaşta görülebileceğine dikkat çekiyor.
Prof. Sözen, 50 yaş sonrasında prostat kanserinin gelişim riskinin arttığına dikkat çekerek, “Özellikle ailesinde prostat kanseri olan kişilerin daha erken yaşlarda test ve muayene yaptırmaları gerekir. Çünkü tüm prostat kanserlerinin yüzde 10'unun babadan çocuğa kalıtımsal olarak geçtiğini biliyoruz. Prostat kanseri olan kişilerin erkek çocuklarında bu hastalığa yakalanma riski daha yüksektir.” uyarısında bulunuyor.
Prostat hastalığının belirlenmesinde rektal muayene ve PSA (Prostat Spesifik Antijen) testinin önemine değinen Prof. Sözen, “İyi ve kötü huylu prostat hastalıklarında kan PSA düzeyinde artış saptanabilir. Kanda PSA değeri, prostat kanserinin yanı sıra iyi huylu prostat büyümesi, prostat bezi iltihabı, idrar yoluna sonda takılması gibi durumlar da yükselebilir. PSA testinin en önemli kullanım alanı prostat kanseri erken tanısı, kanser için tedavi kararı verilmesi ve sonrasında hastaların izlenmesidir.” diyor. Sözen, ailesinde prostat kanseri olan erkeklerde hastalığın daha saldırgan seyrettiğini, bu nedenle bu kişilerin enken yaşlarda mutlaka PSA testi yaptırmaları gerektiğinin altını çiziyor.
Ürologlar, Yeni İlaçları Reçete Edemiyor
Prof. Sözen, prostat kanserinde ileri evrede hastaların yaşamlarını iki kat düzeyinde uzatan ilaçların bulunduğunu ancak bu ilaçların ürologlar tarafından reçete edilemediğini aktarıyor. Sözen, “Bu ilaçlar ülkemizde sadece medikal onkologlar tarafından reçete ediliyor. Türkiye'de sadece 180 civarında medikal onkolog var ve bunların büyük bir kısmı büyükşehirlerde. Dolayısıyla hastaların bu hekimlere ve yeni tedavilere ulaşmaları oldukça güç. Biz, ürologların da bu ilaçları reçete etmesini istiyoruz.” diyor.
Prof. Sinan Sözen, obezite, hipertansiyon, sigara gibi faktörlerin yanı sıra Batı tipi beslenme olarak da ifade edilen fast-food'un, prostat kanserinin gelişimi açısından önemli bir risk faktörü olduğunu belirtiyor. “Amerika'da yapılmış önemli bir çalışma var. ABD'ye göç eden birinci kuşak Japonlarda prostat görülme sıklığı daha düşükken ikinci kuşak Japonlarda bu oran ABD ile aynı düzeye geliyor. Burada çevresel faktörlerin ve fast-food tarzı beslenmenin prostatı artırdığı yönünde önemli bulgular sunuyor bize.” diye konuşuyor.