Kanserin görülme sıklığı tüm dünyada artarken, prostat kanserine de gittikçe daha sık rastlanıyor. Türkiye'de her 12 erkekten birinin prostat kanseri tanısı aldığını belirten Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Sinan Sözen, önemli bir uyarı yaptı: Doktora gitmekten çekinmeyin!
İçindekiler
Üroonkoloji Derneği başta prostat kanseri olmak üzere bu konularda şikayetleri olan bireyleri doktora başvurmaya teşvik etmek ve toplumda bilinç oluşturmayı hedefliyor. 25-29 Eylül 2017 ‘Dünya Üroloji Haftası' nedeniyle değerlendirmelerde bulunan Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Sinan Sözen, prostatın erkeklerde en sık görülen kanser tipi olduğunu söyledi. Sözen, “Prostat kanserinin meydana gelmesinde neyin sebep olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ürolojik şikâyetleri olan kişilerin doktora başvurmayı ihmal etmelerinin en önemli nedenleri de, utanma nedeni ile yakınmaların göz ardı edilmesidir” şeklinde konuştu
Türkiye'de 12 Erkekten Biri Prostat Kanseri
Üroonkoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Sinan Sözen, prostat kanserinin dünya genelinde erkeklerde en sık görülen kanserler içinde yer aldığını belirterek “Veriler, ülkemizde 12 erkekten birinin prostat kanseri olduğu yönündedir” dedi.
Amerika Birleşik Devletleri Ulusal Kanser Enstitüsü verilerine göre, bu yıl tanı almış kanserler içinde prostat kanseri oranının yüzde 9,6 olduğunu ifade eden Sözen, kansere bağlı ölümlerin yüzde 4,4’ünün prostat kanserine bağlı olduğuna dikkati çekti. Prostat kanseri tanısı alan hastaların tanı anında yüzde 79’unun organa sınırlı, yüzde 5’inin ise diğer organlara yayılmış olduğunu belirten Sözen, “Organa sınırlı hastalıkta 5 yıllık yaşam yüzde 100 iken, metastatik hastalıkta bu oran yüzde 29,8’lere düşmektedir” dedi.
Erken Tanı İle Kanserden Ölümler Azalıyor
Prof. Dr. Sözen, tümörün başka organlara yayılmadan erken tanı almasıyla prostat kanserine bağlı ölüm oranının ciddi düzeyde düştüğünü vurguladı. Özellikle ailesinde prostat kanseri öyküsü bulunan 40 yaş üstü erkeklere ürolog muayenesinden geçmelerini ve özel bir kan testi olan PSA yaptırmalarını önerdiklerini aktaran Sözen, bu risk grubunda olmayanlarda ise kontrollerin 50 yaşında başlamasının uygun olduğunu bildirdi.
Prostatta “Akıllı Biyopsi” İle Kanser Tanısı
“Son yıllarda prostat kanserinin tanı ve tedavisinde ciddi gelişmeler yaşandı. Bu kapsamda klasik biyopsi yönteminin yanında hedefe yönelik biyopsiler ile sadece tümörü hedefleyen, diğer organların korunduğu Fokal Tedavi Yöntemleri uygulanıyor. Bu gelişmeler, tanı ve teşhiste büyük başarılar elde edilmesine olanak sağlıyor” diye konuştu.
“Mr İle Yapılan Yöntemle, Biyopsi Tekrarı Ortadan Kalkıyor”
Üroonkoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saadettin Eskiçorapçı da prostat kanseri tedavisinde “MR füzyon biyopsisi” hakkında bilgi verdi. Hedefe yönelik uygulanabilen ve biyopsi tekrarını ortadan kaldıran yöntemin “akıllı biyopsi” olarak nitelendirilebileceğini belirten Eskiçorapçı, prostat organından doku biyopsisi yapılarak tanı konulduğunu ve bunun hala standart bir yöntem olduğunu söyledi.
Eskiçorapçı, özellikle ilk biyopsisi negatif çıkan hastalarda iç kısımdaki tümörlerin teşhisinin sınırlı olduğuna işaret ederek biyopside artık güçlü bir manyetik alan ortamında radyofrekans dalgaları aracılığıyla görüntü oluşturma tekniği olan ve özellikle yumuşak dokuların görüntülemesinde çok başarılı sonuçlar alınabilen MR görüntüleme tekniğinin kullanılmaya başlandığını aktardı.
MR teknolojisinin kullanılmasıyla prostat kanseri teşhis ve tedavisinde önemli başarılar elde edildiğini dile getiren Eskiçorapçı, şöyle devam etti: “MR füzyon ile ultrason eşliğinde yapılan biyopsiler günümüzde özellikle ilk biyopsi negatif çıkan hastalarda, iç kısım tümörlerinde çok faydalı oluyor. Bu yöntemle, biyopsi tanısal etkinliği yüzde 90’ların üstüne çıktı. Biyopsinin birkaç kez tekrarlanmasını sağlayan yöntemle, tümör tespit edilerek 3 boyutlu olarak görüntüleniyor ve tek seferde biyopsi alınabiliyor. Böylece, daha doğru ve kesin tanı konarak tedavi çok daha hızlı planlanıyor. Son yıllarda, prostat kanserli bölgelerin tanısında kullanılan multiparametrik MR, ultrasona göre çok daha yüksek başarı göstermektedir. Üç farklı MR çekiminin tek seansta yapıldığı multiparametrik MR ile prostat içindeki tümörün yeri net şekilde belirleniyor.”